Adeta dünyanın en büyük metropolleri arasında yer almayı başaran aynı zamanda da Japonya’nın başkenti olan Tokyo kabalık olmasının yanı sıra sizleri her daim kendisine çekmiştir. Nereden nereye dedirten Tokyo önceden küçük bir balıkçı kasabası olması nedeni ile de ziyaretçilerini şaşırtmaya devam etmektedir. Şimdilerde ise doğunun başkenti konumunda yer almaktadır. Eski adı “Edo” olarak bilinen Tokyo günümüzdeki ismini daha sonraları İmparator Meji tarafından almıştır. Tokyo gezilecek yer kapsamında pek çok yere sahip olsa da 1923 yılında geçirmiş olduğu bir deprem ile ağır hasar almış ve kendisini anca toparlayabilmiştir. Bu acı gelişme Japonya’yı adeta daha fazla ayakta tutmayı başarmış daha guzel çalışmalarla başarı elde eder olmuştur.
Tokyo’nun Kalabalığına Sende Karış
Tokyo zengin ve aynı zamanda oldukça da kültürel yapısı ile siz ziyaretçilerine adeta eski ile yeniyi bir arada sunmaktadır. Kendinizi Tokyo’da Uzak Doğu’nun en güzel tatil mekanında hissetmeniz sizlerin de hakkı diyerekten Sumida Nehri’nin Tokyo Körfezi ile buluşmuş olduğu alana kurulu bu kentin kalabalığına karışmak için yani Tokyo gezilecek yer adına ortaya çıkan nedenlerinizi gelin birlikte listeleyelim.
Tokyo Kulesi
2008 yılında inşa edilmeye başlanmış olan televizyon kulesi adeta Tokyo Skytree Tow’ın önemli bir parçası konumundadır. Uzunluğu 634 metreyi bulan kule tüm ihtişamı ile ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaya devam etmektedir. Kule’in Shiba Parkı içerisinde yer alan türdeşinin unvanını elinden almış ve ülkenin en yüksek yapısı haline gelmeyi başarmıştır. 2012 yılında tamamlanan Tokyo Kulesi 1958 de inşa edilmiş eski Eyfel’ i yansıtırken tasarımı ile de ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.
Shibuya
Sizlerde alışveriş tutkunu iseniz yolunuz muhakkak moda ve trendin bir arada sunulmuş olduğu bir bölge olan Shibuya‘dan geçmelidir. Tokyo’nun en ka labalık ve bunun yanında renkli bir havaya sahip olan bu bölge sizlere kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak. Hem alışveriş yapıp atmış olduğunuz stres hem de aradığınız uygun fırsatları bu renkli caddede bulma imkanına sahip olmaktasınız. Ayrıca Shibuya İstasyonu’nun hemen önünde yer alan Hachiko’nun heykeli ile aynı zamnanda Bunkamura’nın sahip olduğu “kültür köyü” lakabı ile kentin merkezinde sizleri bekleyen diğer cazibe unsuru mekanlar arasında yer almaktadır.
Nakamise
Tokyo’yu dolaştıktan sonra sizleri bekleyen sevdiklerinize küçük de olsa bir hediye armağan etmek onlar için paha biçilemez olacaktır. Özellikle de uzak yollardan taşıyıp getirdiğiniz hediyelik eşyayı nereden alırım diyorsanız Nakamise tam sizlere göre. Tokyo’nun en eski alışveriş caddelerinden olan Nakamise de hem siz hem de sevdikleriniz mutlu olsun. 54 dükkan ve 35 işletmeye sahip cadde Edo Döneminden bu yana eski halinden bir şey kaybetmemiş konumda yer almaktadır. Yakjlaşık olarak 200 metre uzunluğa sahip olan cadde de Japon şekerleme çubuklarından tutunda , uğur getirdiğine inanılan biblolar, farklı anlamlar içeren maskeler ve ahşaptan yapılmış terlikler de görmeniz mümkündür. Siz siz olun hediyelik eşyamı aldım artık Nakamise’ye uğramasam da olur diye düşünmeyiniz. Buranın havasını yerinde solumanız gerektiğini unutmayınız.
Roppongi
Roppongi’nin anlamı dilimizde “Altı Ağaç” olarak bilinmektedir. Adeta yabancı ve zenginin dostu olarak tanınmış olan Roppongi’nin çevresi de oldukça gelişmiş ve bu da kendisine yansır olmuştur. Önceleri eski hali ile kimselerin ilgisini çekmiyordu fakat şimdilerde çevresinde de yer alan projeler ile adından sıklıkla duyurmayı başarmıştır. Gözde butikler , oteller ve konutların yer aldığı bir yer olan Roppongi’de konaklama şansına da sahip olmaktasınız. Ayrıca bölge de yer alan Ulusal Sanat Merkezi ve Mori ve Suntory sanat müzelerini de göz ardı etmeyiniz. Sizlerde manzara izlemeyi ve fotoğraf çekilmeyi de seviyorsanız geziniz sonrasında Roppongi Hills ve Tokyo Midtown da yer alan gözlem teraslarını keşfe çıkabilirsiniz.
Kabukicho
Kabukicho özellikle yetişkin kesime sunmuş olduğu eğlence fırsatları ile ön plana çıkmaktadır. Japonya’nın kırmızı fener bölgesi olarak anılmaktadır. Bölge ismini ise çok eski dönemlerinden yani Edo Dönemlerindeki “Kabuki” tiyatrosundan almıştır. Aynı zamanda bölge hüküm süren aşk otelleri de siz ziyaretçilerin en özel günlerine eşlik eder konumdadır. Ben daha farklı eğlencelerin peşindeyim diyorsan peep show etkinlikleri tam sana göre olacaktır.
Tokyo Ulusal Müzesi
1972 yılında kurulmuş olan Tokyo Ulusal Müzesi aynı zamanda Ueno Park bünyesinde kültürel tesis konumunda da faaliyet göstermektedir. İlerleyen zamanlarda parkın içerisine taşınmış olduğunu siz ziyaretçilerin bilgisine sunmadan da geçmeyelim. Japonya’da bulunan en eski aynı zamanda da en büyük müzeleri arasında yer almaktadır. Müzede pek çok tarihi eser ve birçok sanatçının üretmiş olduğu eser yer almaktadır. Bu da toplamda 110 bin parçalık bir koleksiyonu içermektedir. Altı farklı binada ziyaretçileri için sergilenen koleksiyonun sizlere de kapılarının her zaman açık olduğunu unutmayınız. Müzede bulunan Kuroda Seiki ise diğer bölümlerden bağımsız olması ile dikkatleri çekmektedir. Burada ise batı tarzı resim sanatının örnekleri sunulmaktadır.
Meiji Tapınağı
Günümüzdeki ismi Yoyogi parkı olmasının yanında 70 hektarlık bir ormanlık alana sahip olmaktadır. Meiji Tapınağı Japonya’nın modernleşmesinde büyük paya sahip olan İmparator Meji ve eşi İmparatiçe Shoken’e adanmış bir tapınaktır. İlk olarak yapılan Şinto tapınağı II. Dünya savaşı esnasında hasar görünce kamu bütçesinden pay ayrılıp yapı aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmiştir. Nairen ve Gaien isimleri ile iki bölümden oluşan tapınağın Nairen kısmında kraliyet hazinesi yer alırken, Gaien kısmında imparatorun yaşamını tasvirleyen duvar kağıtlarının sergilendiği resim galerisi ve çok amaçlı spor salonu almaktadır. Ziyaretiniz esnasında bu kısımları incelemeyi de unutmayınız.
Tokyo Disneyland
1983 yılında ziyarete açılan yapı yedi farklı temayı da bünyesinde barındırmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerini saymazsak onun dışında açılmış ilk Disneyland olma özelliği taşımaktadır. Ayrıca siz ziyaretçileri adına her yıl yeniden gelme sebebiniz olacak bir şekilde her sezon dekorasyonunu yenilemektedir. Tema park içerisinde alışveriş ve yemek yemek içinde seçenekler yer almaktadır. World Bazaar kısmında bu tür ihtiyaçları gidermeniz mümkündür.
Tokyo İmparatorluk Sarayı
Edo Kalesi’nin yerini almış olan saray II. Dünya savaşı sırasında hasar görmüş olsa da tüm gösterişli yapısı ile hüküm sürmektedir. Saray su dolu hendeklerle çevrili olup, iki farklı alandan oluşmaktadır. İmparator ailesinin komutları ve ofisleri de sarayda yer almaktadır. Siz ziyaretçileri adına önemli olan bir nokta ise iç saray bölümünü yalnızca 2 Ocak yani yeni yıl kutlamaları ve 23 Ocak olan İmparatorun doğum gününde kısıtlı sayıda ziyaretçi gezebilmektedir. Sarayın diğer Doğu Bahçeleri ise yıl boyunca herkese açık olmaktadır.
Yoyogi Park
Kentin sunmuş olduğu yoğun stresli ortamlardan bir nebze olsun arınmak için ideal olan park Meji Tapınağına ev sahipliği yapmış olması ile bilinmektedir. Kiraz çiçeklerini seviyorsanız Yoyogi Park‘ı ilkbahar aylarında ziyaret etmenizi önermekteyiz. Göze çarpan bir diğer detayda park içerisindeki göletler olmaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan bu park’ın bulunduğu yerde önceden Amerika Birleşik Devletlerine bağlı ordu personeli konutlarının bulunduğu bilinmektedir.
Tokyo Metropolü Hükümeti Binası
Ücretsiz olarak giriş yapılabilen gözlem teraslarının olması ile ziyaretçileri tarafından büyük ilgi görmektedir. Binada bulunan her iki adet kulede de bir adet gözlem terası da yer almaktadır. Özellikle de havanın açık olduğu zamanlar çok net görebileceğiniz alanlar mevcut olmaktadır. Sizlere sunulan diğer bir imkan da kuzey kulesinde yer alan gözlem terası gece yarısından sonra da sizlere açık olarak konumlanmıştır. Binanın ikinci katında yer alan turizm ofisini bilgi almanız açısından kuleye çıkmadan önce uğramanızı tavsiye ediyoruz.
Tsukiji Balık Pazarı
Eskiden de aynı isimle hizmette olan pazar toptancı halinin karşısında birkaç alana ayrılmış şekilde yer almaktadır. Taze deniz ürünlerinin sergilendiği bu alanda yediden yetmişe ilgi mevcut olmaktadır. Tsukiji Balık Pazarı’nın içerisinde yer alan dükkanların yapının dış kısmını etkilemeyeceğini de sizlere belirtmek isteriz. Seyahatinize birde damak tadınızı katarak devam etmek için haydi Tsukiji Balık Pazarına diyelim.
Takeshita Caddesi
Özellikle de genç neslin ilgi odağı olan bu cadde yerel dilde Takeshita Dori olarak anılmaktadır. Yolunun uzun ve dar olduğuna bakmayınız. Çok sayıda butik, mağaza ve kafeyi de bünyesinde barındırmaktadır. Hafta sonu yoğun kalabalığa ev sahipliği yapan caddeyi sakin gezmeyi tercih edecek olursanız da hafta içi uğramanız tavsiyemdir.