Eski ismi ile Tekfürdağı olarak bilinen ilimiz konumu itibari ile Marmara ve Karadenize komşu olan bir ilimizdir. Ergene nehrine sahip olan ilimiz aynı zamanda nüfusu ergene çevresine de toplamayı başarmıştır bunun nedeni ise Ergene nehri ve çevresinin verimli topraklara sahip olmasından ileri gelmektedir. Sahil ve denizin etkisi ile de oldukça nemli olan ilimiz genelde sarışın olan insanları ile de papatya misali bir şehir diyebiliriz. Sizde kendinizde Tekirdağ gezilecek yer kapsamında kendinize pek çok yer çıkaracaksınız. Topraklarının da oldukça verimli olması nüfusu üzerinde toplamayı sağlamıştır. Tarım ve hayvancılığın gelişmiş olduğu kadar sanayi de bir hayli gelişmiş durumdadır.
Tekirdağ’da Kendinizi Dinlemenin Yollarını Keşfedin
Türkiye de düşünüldüğünde Tekirdağ iki denize de kıyısı olmasından dolayı bu konumda olan 6 ilimiz arasında yer almaktadır. Akdeniz ikliminin etkisinde olan Tekirdağ özellikle de yaz aylarında seyahat planlarınıza dahil ederseniz cildiniz adeta neme doymuş olacaktır. Sizlerde kendinizi seyahat listenizin akışına bırakıp bu güzel ilimizin sizlere sunmuş olduğu güzellikleri yerinde keşfetmeye hazır olunuz.
Şarköy Sahil
Şarköy’ün Tekirdağ ilinin en güzel ilçelerinden biri olmasının ana nedenlerinden birisi de Marmara Denizi’nin hemen kıyısında olmasından ileri gelmektedir. Trakya’nın Bodrumu olarak da bilinen Şarköy bunu 60 km uzunluğa sahip kumsalına borçludur. Aynı zamanda da Türkiye’nin en uzun kumsallarından biri konumunda yer almaktadır. Şarköy plajına uğradığınızda sizleri tertemiz berrak suyu ile karşılayan bu plajda taptaze deniz ürünlerinin lezzetine varmadan ayrılmayınız. Dünya’nın en uzun 12. sahili bünyesinde yer alan Şarköy de rüzgar sörfü ve yamaç paraşütü tutkunu olanlara da denemeleri için pek çok imkan tanımaktadır. Temiz havasını ormanlık alanlarla birleştiren Şarköy de oksijen depolamak için birçok nedeniniz bulunmaktadır. Ayrıca akşam saatlerinde Şarköy’e yolunuz düşerse birbirinden taze deniz ürünlerinin sunulduğu restoranlarda akşam yemeğinizi gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz.
Tekirdağ Rüstem Paşa Camii
1546 yılından itibaren günümüze kadar gelmeyi başarmış olan Rüstem Paşa Camii Tekirdağ’ın Süleymaniye İlçesi Ertuğrul Mahallesinde konumlanmıştır. Mimar Sinan‘ın yapmış olduğu camiMihrimah Sultan’ın kocası Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami üzerinde yer alan lale motifleri de Osmanlı sanatının en güzel örneklerini yansıtmaktadır. 1800 yıllarında çok kapsamlı restarasyon çalışması ile cami günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Sizlerde Rüstem Paşa Camii de kendinizi Osmanlı döneminde hissedip huzur yağmuruna tutulacaksınız. Camii’nin tek kuppeli olması sizleri şaşırtmasın! Bu kubbe Mimar Sinan’ın ustalığını en güzel şekilde yansıtmaktadır. Oldukça ferah ve aynı zamanda da aydınlık olan camii de huzuru yakaladıktan sonra külliyesi içerisinde yer alan hamam, kervansaray, dükkânlar ve medreseleri de görmeden Rüstem Paşa Camii’den ayrılmayınız.
Namık Kemal Evi
Tekirdağ ilinde mutlaka görülmesi gereken bir müze olan Namık Kemal Evi ziyaretçilerinden büyük ilgi görmeye her geçen gün daha fazlası ile devam etmektedir. Ünlü şair Namık Kemal’in Tekirdağ’da dünyaya gelmiş olması ile bir nevi bu anıyı kalıcı hale getirmek için Tekirdağ Belediyesi ve Namık Kemal Derneğinin de destekleri sonucu Osmanlı evi olan bu yer orjinal haline uygun olacak şekilde restore edilmiş ve 1993 yılında Namık Kemal Evi olarak ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Aynı zamanda müzeye giriş ücretsiz olup , müze pazar günleri hariç haftanın her günü fakat mesai saatleri içerisinde siz ziyaretçilerini beklemektedir. Ev’in içerisinde sadece şaire ait eserler değil, resim ve tablolara ve Tekirdağ’ın tarihi simgesi konumunda olan pek çok eserede rastlamanız mümkün olmaktadır.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Tekirdağ’ı gezmeye tarihini daha yakından tanıyarak başlamak isterseniz Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ile seyahatinize başlayabilirsiniz. 1992 yılından itibaren hizmette olan müze de kentin uzun zamanları da bünyesinde barındıran kazılarına ulaşmanız mümkün olmaktadır. Sadece kazılar değil müzede bunların yanı sıra yöreye ait çeşitli kadın ve erkek kıyafetleri ile birlikte el işlemesi olan pek çok eşyada müzede sergilenmektedir. Ayrıca üç katlı olan bu müzenin bahçe kısmını da gezmeyi unutmayınız. Bahçede pek çok döneme ait yazılar, mezar taşları ve Osmanlı dönemine ait kitabelerin yer aldığı görülmektedir. Bahçe bulunan dinlenme bölümü siz ziyaretçileri düşünürsek tasarlanmış olup aynı zamanda çay bahçesinde de çaylarınızı yudumlama şansına sahip olmaktasınız. Ücretsiz olarak gezebilme şansına sahip olduğunuz müze’nin Pazartesi günleri hariç diğer günler mesai saatleri içerisinde ziyaret edebileceğinizi unutmayınız.
Tekirdağ Şehitler Abidesi
1949 yılında açılmış olan Tekirdağ Şehitler Abidesi girişinde sizleri uzun bir merdiven karşılamaktadır. Tekirdağ’ın fethi esnasında şehit olan askerlerimiz anısına inşa edilmiş olan abide’ye seyahat listenizde muhakkak yer vermeniz gerekmektedir. Hatta bu yere uğramanız zaten şart olup, listeye dahi almanıza gerek kalmamalıdır. Merkezde yer almasının yanı sıra yeşillikler içerisinde merdivenlerinin ortasında yer alan Türk bayrağı ve yazıt ilk göze çarpan unsurdur. Abide’nin üzerinde yer alan yazı “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır” sözü zaten oldukça etkileyici olmaktadır.
Rakoczi Müzesi
Oldukça görkemli bir yapıya sahip ve aynı zamanda da Osmanlı Konağı olan müze ziyaret etmeniz için kapılarını sizlere açmıştır. Ev’in 1932 yılında müzeye dönüştürülme hikayesi ise daha önceleri Macar Prensi II. Frenc Rakoczi‘nin yaşamış olduğu bu ev Macaristan Hükümeti tarafından satın alınarak müze olarak faaliyete geçmiştir. Müze içerisinde Rakoczi’nin kişisel eşyalarından tutun da , o döneme ait belgeler ve yağlı boya resimlerine rastlamak mümkündür. Müze pazartesi günleri hariç diğer günler mesai saatleri içerisinde siz ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır. Fakat sizler için bir detaya değinecek olursak Müzekart geçerli olmayıp giriş ücretli olmakta ve aynı zamanda da müzede fotoğraf çekiminin yasak olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.
Hora Feneri
Gemilere 157 yıldır ışık tutan bu fener Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine 20 km uzaklıkta konumlanmıştır. Tamamı demir olan Hora Feneri Sultan Abdülmecit‘in talimatı sonucunda Fransa’dan getirtilmiş olan özel malzemeler ile yapılmıştır. Marmara denizinden geçen gemilere göstermiş olduğu yol ile büyük önem arz etmektedir. Özellikle de kış aylarında gemilerin rotası adına onlar için adeta bir kurtarıcı olmaktadır. Günümüzde elektrik enerjisi ile çalışan Hora Feneri ilk zamanlarda ise fitilli lamba ile etrafa ışık saçmaktaydı. Gemilerin rotası olan feneri görmek için sizlerinde rotası Hora Fenerini es geçmesin.
Uçmakdere
Sizlerde yamaç paraşütü meraklısı iseniz Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere tam size göre olmalı. Şehir merkezine yaklaşık olarak 35 km’lik bir mesafede yer alan Uçmakdere Trakya’da yamaç paraşütü yapmak için en uygun yer olmaktadır. Ayrıca oldukça güzel manzaralar da sizleri beklemektedir. Deneyimli pilotların da sizlere eşlik ediyor olması içinizi biraz rahatlatmaya yetecektir. Bu uçuşlar aynı zamanda Tekirdağ Yamaç Paraşütü Kulübü tarafından gerçekleşmektedir.
Eriklice Köyü
Şirin olmasının yanı sıra İstanbul’a da çok yakın olması ile bir İstanbul turu sonrası adeta kafa dinlemek için birebir olan Eriklice Köyü Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı bir konumda yer almaktadır. Temiz havasının yanı sıra birbirinden lezzetli yöresel yemekleri de bünyesinde barındıran Eriklice Köyü Tekirdağ merkeze 94 km’lik mesafede yer alıyor olması ile de Tekirdağlılar ve birçok yerli ve yabancı turist tarafından hiç yalnız bırakılmamaktadır.
Malkara
Tekirdağ’ın birbirinden güzel ilçelerinden bahsetmişken Malkarayı atlamak olmazdı. Yeşillikler içerisinde ve muhteşem manzaraya sahip olan bu ilçe birçok kesime ev sahipliği yapmıştır. Doğal yürüyüş alanlarının olmasının yanı sıra burnunuza küçük dokunuşlar yapacak olan o eşsiz kekik kokusu birde yayla havası ile bütünleşince Malkaraya uğrayarak bu anı yerinde yaşamamızı tavsiye ediyoruz.