Ülkemizin İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve kendi halinde bir il olan Niğde’nin nüfusu da çok fazla değildir. Niğde, her ne kadar diğer şehirler kadar olmasa da yıl içinde turist alan bir şehirdir. Özellikle Kapadokya Bölgesi’nde olması sebebiyle ve Aksaray, Nevşehir, Kayseri ile Konya’ya komşu olması sebebi ile çevresinden turist almaktadır. Betonarmelerin aksine doğal güzellikleri, temel kaynakları, oldukça fazla sayıda olan ören yerleri ile zengin bir şehirdir. Aynı zamanda bölgede yaşayan insanların el sanatları konusunda yetenekli olması ve bu kültüre hakim olmaları sebebiyle dış ülkelerden bu el eserlerinin alıcısı da fazladır.
Niğde’de Görülmesi Gereken Yerler
Niğde’de gezilecek yerlerin yüzde doksanı doğal güzelliklerden ve tarihi eserlerden oluşmaktadır. Eski adı Nahita ya da Nakita olan Niğde, antik kent ve höyük bakımından oldukça zengindir. Aynı zamanda jeotermal kaynaklardan yapılan kaplıcaların sayısı da Niğde ilinde oldukça fazladır.
Çinili Göl
Doğal bir buzul gölü olan Çinili Göl, 2600 metre yükseklikteki Bolkar Dağı’nda yer alan en büyük göldür. Niğde’nin gezilecek yerleri içinde en doğalı ve ünlüsüdür. Ülkemizde çok fazla buzul gölüne rastlanmadığı için oldukça dikkat çeker. Ulukışla ilçesinde yer almaktadır ve gölün derinliği tam 100 metredir. Aynı zamanda Alanlarına Göre Dünyanın En Büyük Gölleri Listesi’nde yer alan göllerden biridir. Çinili Göl, yakın çevrede bulunan Toros Dağları’na özgü bir tür olan toros kurbağalarının yaşam alanıdır.
Köşk Höyük
Köşk Höyük, Niğde’nin Bor ilçesinde yer alan tarihi bir höyüktür. 15 metre yükseklikte olan Köşk Höyük, yakın tarihte yapılan kazılar sonucu keşfedilmiştir. Burada çıkarılan bazı önemli ve tarihi değere sahip eşyalar Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir. Köşk Höyük’ün bulunmasından sonra, evlerin altını kazarken ölüler bulunmuştur. Roma Havuzu’nu da içinde barındırmaktadır. Şehir merkezine biraz uzakta kalsa bile eski çağların yaşam ve yaşam sonrası kültürünü anlamak için harika bir mekandır.
Niğde Kalesi
Niğde Saat Kulesi’ni üzerinde bulunduran Niğde Kalesi, şehrin en önemli sembollerinden biridir. Kuledeki saat, 19. yüzyılda Ziya Paşa’nın emri ile yaptırılmıştır. Yakın zamanda restore edilmemesi sebebi ile birçok bölümü yıkıktır. Ayrıca gece ışıklandırmasına da sahiptir. Niğde Kalesi’nin milattan önce 8. yüzyılda yapıldığı tahmin edilse de bu konu hakkında pek bir bilgi yoktur.
Alaaddin Camisi
Alaeddin Camisi, Niğde’nin turistik açıdan en önemli camisidir. 13. yüzyılda Selçuklular tarafından yapıldığı için yaklaşık 700 yıllık bir tarihe sahiptir ve çok iyi korunmaktadır. Niğde’nin sembolü olmasının yanı sıra hala cami olarak da kullanılmaktadır. Alaaddin Camisi, iki kapıya sahiptir. Güneşin doğduğu yöne bakan kapısı sabah güneşinin bir çeşit yansıması sonucunda oluşan Taçlı Kadın Başı Figürü’ne ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellik, Selçuklu mimarisinin ne kadar profesyonel olduğuna dair birçok bilgi vermektedir.
Göllü Dağ
Niğde şehir merkezin uzak bir noktada bulunan Göllü Dağ, sönmüş bir yanardağdır. Hitit kültürüne ait önemli izler taşıdığı gibi, Neolitik insanların da burada madencilik yapıldığı bilinmektedir. Göllü Dağ ören yeri, turizm açısından uygun bir alandır çünkü doğal güzelliği bozulmadan bir parka çevrilmiştir. 2100 metreden biraz fazla yüksekliğe sahiptir. Niğde’nin diğer gezilecek yerlerine göre ulaşımı biraz daha zor ve karmaşıktır. Bu bölgede yakın tarihte yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında birçok heykeltıraşlık eseri ele geçirilmiştir. Bu sebepten dolayı, doğal bir güzellik olmasının yanında aynı zamanda tarihi bir değere de sahiptir. Yeri net bir şekilde belli olan tek Geç Hitit merkezi de Göllü Dağ ören yeridir.
Ak Medrese
Niğde’nin merkezinde bulunan Ak Medrese, bir müze değerini taşımaktadır. Niğde’de bulunan diğer birçok eser gibi Selçuklu Devleti’ne aittir ve Selçuklu Mimarisi kullanılarak inşa edilmiştir. 15. yüzyılın başlarında Ali Bey tarafından Ak Medrese, kullanılan ince el işçiliği ve döneme göre kaliteli malzemeler ile ünlüdür. Niğde’de gezilecek yerler arasında bir işletmeye dönüşmüş tek yer burasıdır. İsminin Ak Medrese olmasının sebebi ise, medresenin ana kapısının tamamen beyaz renkteki doğal mermerler ile yapılmış olmasıdır. Estetik olarak çok beğenilen Ak Medrese Müzesi, iki kattan ve geniş, açık bir avludan oluşmaktadır.
Tyana Su Kemerleri
Tyana Ören Yeri ve Antik Su Kemerleri, ismini buradan alan Kemerhisar Kasabası’nda bulunmaktadır (Bor ilçesi). Köy yolunun üzerinde yer alsa da yakın çevresinde yaşam alanı yoktur. Tyana Ören Yeri içerisinde yapılan kazı çalışmalarında, eski çağlardan kalma birçok tarihi parçaya rastlanmıştır ve çıkarılan bu parçalar Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir. Tyana Su Kemerleri, Hititlerden Roma Uygarlıklarına kadar birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için, 1. , 2. ve 3. dereceli arkeolojik sit alanı olarak devlet tarafından koruma altına alınmıştır. Roma Havuzu’nun içinde bulunan su, bu kemerler ile taşınmaktadır ve aynı zamanda bu ören yerinin en başarılı olduğu çağ da Roma çağıdır.
Gümüşler Manastırı
Gümüşler Manastırı, Niğde’de bulunan ve ismini aldığı Gümüşler ilçesinde bulunmaktadır. Kapadokya Bölgesi’nde bulunan ve hıristiyan kültürünü en iyi anlatan tarihi yapılardan biridir. Kilisenin duvar resimleri, mimari tarzı, kültürel altyapısı turistlerin dikkatini çekmektedir. Yapımında birçok sanatçının ve mimarın el emeği olduğu düşünülse de bu konuda pek bir bilgi yoktur. Niğde’nin gezilecek yerleri arasında, en sık restore edilen yer ise Gümüşler Manastırı’dır.