Anasayfa » Yazılar » Kilis’te Gezilecek Yerler

Kilis’te Gezilecek Yerler

Kilis’te Gezilecek Yerler

Akdeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş şehri olması bakımından önemli bir konuma sahip olan Kilis, geçmişinde de büyük uygarlıklara ev sahipliği yapmış bir medeniyetler kentidir. Oylum Höyük’te hala devam eden kazı çalışmaları sonucunda tarihinin Geç Kalkolitik Çağ’a (M.Ö. 3500-3000) kadar dayandığı ortaya çıkmış olan Kilis, doğası ve coğrafik özellikleri nedeniyle tarih boyunca pek çok kavmin tercih ettiği bir yerleşim yeri olmuştur.

Kilis’te Görülmesi Gereken Yerler

Günümüzde de tarihi yerleri, kaleleri, hamamları, camileri ve mimarisi ile gezilecek, görülecek yerler arasında hatırı sayılır bir öneme sahip olan Kilis’e yolunuz düştüğünde, mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerleri yazımızda bulabilirsiniz.

Ravanda Kalesi

Kentin 24 kilometre dışındaki Belenözü köyü sınırları içerisinde kalan oldukça sarp ve dik bir tepe üzerinde kurulmuş olan Ravanda Kalesi’nin tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte,  Haçlı Seferleri’ni anlatan kaynaklarda adına sıkça rastlanmaktadır. Tarih boyunca bölgeye hâkim olan tüm medeniyetler tarafından kullanılmış olduğu bilinen Ravanda Kalesi’nden günümüze yalnızca “iç kale” denilen kısmı ayakta kalarak ulaşabilmiştir. Burçlar kısmen korunmuş olsa da, surların tamamına yakın bir kısmı toprak altında kalmıştır.

“İç kale”nin doğusundaki iki büyük su sarnıcından Afrin Çayı’na inen gizli yollar olduğu düşünülmektedir ancak kalede ve çevresinde henüz bir arkeolojik kazı yapılmadığı için bu konuda bir buluntu elde edilememiştir. Ayrıca, Hitit mimarisinin de izlerini taşıyan Ravanda Kalesi’nin iç kısmında, önceleri bir saraya ait olabileceğini düşündürten kalıntılar dikkat çekmektedir.

Mevlevihane

Kilis’in Tekke mahallesinde yer alan Mevlevihane’nin tarihinin 1894 olduğu bilinmektedir ve Türkiye sınırları içerisinde hala ayakta kalabilen 32 mevlevihaneden biri olması bakımından önemlidir.

 Günümüze dek korunabilen kısmı sadece semahanesidir ve burası da beyaz ve sarıya kaçan düzgün kesme taşlardan yapıldığı için çevre halkı tarafından “Ak Tekke” olarak bilinir. Kare planlı semahanenin kubbesi, birbirlerine sivri kemerlerle bağlı “L” şeklinde payeler üzerinde yükselmektedir. Sayıları fazla olmasa da iç mekânda bazı bezemeler göze çarpar; en dikkat çekici olanı ise mihrabın üzerindeki frizdir. Frizdeki yaprak ve palmet motifleri “Rokoko” ve “Barok” süslemelerini andırmaktadır.

Şeyh Muhammed Bedevi Türbesi

Bir türbeler kenti olan Kilis’in en çok ziyaret edilen türbesi burasıdır. Türbe, konum itibariyle kentin batısında yüksekçe bir tepe üzerinde yer alır ve kent merkezi ne denli sıcak olursa olsun, bu tepede ziyaretçilerini her daim tatlı, ferahlatan bir esintiyle karşılar. Bu maneviyatı yüksek mekânı ziyaret etmek isteyenler hem bu esintinin hem de muazzam Kilis manzarasının tadını çıkarmak için yılın her zamanı buraya akın etmektedir.

Kare planlı, dört tane kemeri ve sivri bir kubbesi olan türbenin içinde üstü yeşil bir örtüyle örtülmüş bir sanduka bulunur. Evliya Çelebi’nin “ünlü bir sahabeye” ait olduğunu söylediği bu sandukanın kimliğini belirten bir kitabe bulunmamaktadır.

Kilis Ulu Cami

Kilis’in en eski ve en büyük camisi olan Ulu Cami, yine Kilis’in en eski mahallelerinden olan Hacı Gümüş mahallesinde bulunur. Akcurun Paşa Camisi ile birlikte, özgünlüklerini koruyarak günümüze kadar gelmeyi başaran iki camiden biridir. Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmese de, Memlükler Dönemi’ne ait olduğu düşünülmektedir.

Kare planlı bir kaideye sahip olan minaresi sarı ve siyah kesme taşlardan yapılmıştır. Çokgen gövdesi üzerinde yükselen tek şerefesindeki yıldız motifleri, belki de yapının genelinde en çok dikkat çeken bezemelerdir.

Akcurun Cami

Yöre ağzında “havuz” anlamına gelen “curun” kelimesinden ismini alan bu cami, içindeki kuyunun beyaz taşlarından dolayı Akcurun Cami olarak bilinir. 1583 yılında yapıldığı düşünülen cami, dikdörtgen planlı oldukça geniş bir avluya sahiptir. Oldukça sade ve yalın bir yapısı vardır.

Neşet Efendi Konağı (Kilis Etnografya Müzesi)

Neşet Efendi Konağı iki katlı ve Kilis’in diğer yapılarında da bolca kullanılan meşhur kesme taşları kullanılarak inşa edilmiş geleneksel bir Kilis mimarisi örneğidir. Konak, 2012 yılında içinde arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği bir müzeye dönüştürülerek ziyaretçilere açılmıştır. Kilis gezinizde bu tarihi mekana yer vererek, aynı zamanda avlu, mutfak, odalar ve mağaralardan oluşan Kilis’in karakteristik evlerini de yakından gezme şansı bulabilirsiniz.

Oylum Höyük

Kilis-Gaziantep karayolunun üzerindeki Oylum köyü yakınlarında bulunan Oylum Höyük, tüm Güneydoğu Anadolu’nın en büyük höyüklerinden biri olması bakımından önemlidir. 460 metre uzunluğunda ve 370 metre genişliğinde olan bu höyük, M.Ö. 3000’li yıllara dayanan geçmişiyle ve ticaret yollarının üzerinde olmasıyla her dönem bölgesel bir merkez olma özelliğini korumuştur.  Büyük çoğunluğu korunmuş olan mozaikleri ve lahitleriyle adeta bir açıkhava müzesi olan Oylum Höyük’te ortaya çıkarılan eserler Gaziantep Müzesinde sergilenmektedir.

Aidesim Mozaikli Bazilikası

Oylum Höyük’ün yaklaşık 200 metre batısında yer alan ve yapılan kazı çalışmaları sonucu tamamına yakını ortaya çıkarılan bazilika, M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenmektedir. 800 metrekarelik bir alanda uzun, dikdörtgen bir plana sahiptir ve yöresel siyah bazalt taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Erken Bizans Dönemi örneklerinden olan çeşitli geometrik şekiller kullanılarak yapılan renkli mozaik taban gerçekten görülmeye değer.

Eski Hamam

Kilis’te gezilecek yerler dendiğinde akla ilk olarak hamamların gelmesi tesadüf değildir. Meşetlik mahallesinde 1562 yılında yaptırılan bu hamam, zamanında yağmur suları ve seller nedeniyle toprak altında kaldığı ve daha sonra yeniden meydana çıkarıldığı için bölge halkınca “Eski Hamam” olarak adlandırılmıştır. Özellikle gösterişli kapısıyla döneminin en güzel mimari örneklerinden biri sayılır. Muntazam kesme taşlardan yapılan soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölmelerinin arasındaki geçişler, sivri kemerli, beşik tonozlu dehlizlerle sağlanmaktadır. Sıcaklık bölmesinin kubbesindeki yıldız ve altıgen aydınlık delikleri dikkat çekerken, tam ortada kırmızı ve beyaz mermerden yapılan sekizgen bir göbek taşı bulunur.

Gezebileceğiniz diğer hamamlar: HASANBEY HAMAMI, PAŞA HAMAMI, HOCA HAMAMI, TUĞLU HAMAMI

Söğütlüdere

Özellikle bahar aylarında, dışarıdan gelen ziyaretçiler kadar yerli halkın da rağbet ettiği önemli mesire alanlarından biri Söğütlüdere. Piknik yapmak ve dinlenmek isteyen herkes göletin, yeşilin, tertemiz havanın tadını çıkarmak ve doğayla baş başa kalmak için ziyaret listesine mutlaka Söğütlüdere’yi de ekliyor.

Hisar Çamlığı Tabiat Parkı

Tıpkı Söğütlüdere gibi, Hisar Çamlığı da güzel havalarda Kilis’e gelenlerin tercih ettiği bir piknik alanı. Şehir merkezine 40 kilometre uzaklıkta olan çamlık, 2011 senesinde Tabiat Parkı ilan edilmiştir. 16128 hektarlık alan içerisinde oldukça zengin bir fauna ve flora yapısına sahiptir. Hisar Çamlığı Tabiat Parkı’nı ziyaret ettiğinizde hem dinlenip piknik yapabilecek, hem de uzun doğa yürüyüşleri yaparak endemik 140 bitki türüne sahip olan bu ekosistemi daha yakından tanıma fırsatı bulabileceksiniz.

İpşir Paşa Kasteli

Kelime anlamı “çeşme” olan “kastel”lerden Kilis’i gezerken bol miktarda görmeniz mümkün ama biz bu yazımızda en önemli iki kasteli tanıtacağız. Bunlardan ilki 1654 yılında Sadrazam Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve kendi adını taşıyan caddede yer alan İpşir Paşa Kasteli’dir. Günümüzde suyu akmayan bu kastelin en dikkat çekici ve görülmeye değer yanı ayna taşının üzerindeki işlemeli mermer rozeti ve onarım yazıtlarıdır. Maşrapalık olarak kullanılan iki nişiyle, su teknesi ve yazıtlarıyla Osmanlı çeşmelerinin tipik bir örneğidir.

Salih Ağa Kasteli

Sizlere tanıtmak istediğimiz bir diğer kastel de 1855 yılında Salih Ağa tarafından yaptırıldığı için onun ismini alan Salih Ağa Kasteli. Tıpkı İpşir Paşa Kasteli gibi bu kastelin de şimdilerde suyu akmıyor ama zamanında İlezi denen bölgenin beş ayrı kaynağından bu kastele aktarıldığı söylenir. Sundurmalı bir yapı olan kastelin en dikkat çekici kısmı sivri kemerlerle örtülü girişleri ve bir pano içerisinde yer alan taş yazıtının çevresini süsleyen bitki ve zincir motifleridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir