Frankfurt‘un özel şehir olmasının nedeni klasik Alman binalarının o görkemli yükselişi ile modern zamanları andıran gökdelen silueti‘nin sizleri karşılıyor olmasından ileri gelmektedir. Frankfurt gezilecek yer kapsamında şehir de pek çok görkemli yapı bulunmaktadır. Frankfurt sokaklarında tarihin izlerinin yanı sıra birçok turistik yeri de bir arada barındırmaktadır. Keşfedilmeyi bekleyen birçok yapının yanı sıra uzaktan görünüşleri itibari ile de dev kuleler ve tarihin izlerini üzerinde barındıran köprüler keşfetmeniz için sizi beklemektedir.
Gökdelenler Şehri Frankfurt
Bir nevi gökdelen şehri olan Frankfurt‘un gezilmesi gereken pek çok yer de tüm gizemi ile sizi beklemektedir. Şehrin tarihinden tutunda sahip olduğu opera binalarını da ziyaret etmeden rotanızı değiştirmeyiniz. Özellikle de etkinlik saatlerine denk gelirseniz katılmayı da ihmal etmeyiniz.
Römerberg
Frankfurt’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Römerberg de çok eski zamanları andıran kilise ve binalar bulunmaktadır. Her ne kadar da II. Dünya savaşında hasar alan bu binalar daha sonra yeniden inşa edilmiştir. Mağaza gezmeyi seven ziyaretçiler adına da meydanda gezilecek birçok mağaza da bir arada yer almaktadır. Ana nehre doğru yürürken ileride sizi Wharfinger’s Tower beklemektedir. Kule eski halinden eser kalmamış olarak yeniden inşa edilmiş olmasının yanı sıra isim itibari ile Rententurm olarak da bilinmektedir.
Frankfurt Alte Oper Binası
En eski opera binası olarak da bilinen Frankfurt Alte Oper Binası açıldıktan bir süre sonra da bombalarla yok edilmiştir. Daha sonraları ise bina yeniden kurularak faaliyete devam etmiştir. Birçok önemli opera’nın ilk kez burada gerçekleşmiş olduğu bilinmektedir. Binanın önünde tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Opera Meydanı olarak bilinen Opernplatz kare bir alanı kapsamaktadır. Binanın mimarı Richard Lucae olsa da binanın II. Dünya savaşı sırasında bombalanmasının ardından binanın yalnızca dış duvarları ve cephelerinin bir kısmı ayakta kalmış olsa da restore edilmesi ile bugünkü görünümüne ulaşmıştır.
Frankfurt Schillermarkt
Şehir merkezinde yer alan Schillermarkt yani minik pazar aynı zamanda sunmuş olduğu tüm renkleri ile adeta içinizi açıyor. Meyve sebze almak için tamamen organik olan bu pazarda meyve ve sebzelerin yanı sıra el yapımı hamur işi lezzetlerinin de tadına bakmadan buradan ayrılmayınız.
St. Paul Kilisesi
Tamamlanma süresi 40 yıl’ı bulan bu St. Paul Kilisesi de II. Dünya savaşı sırasında hasar gören yerler arasında yer almaktadır. İlk Alman Ulusal Meclisi’ne ev sahipliği yapan kilise savaş sonrasında onarılarak kullanımına devam edilmiştir. Yapmış olduğu ev sahipliği ile demokrasinin sembolü olarak bilinirken şehir için oldukça önemli bir yapı konumunda yer almaktadır.
Palmengarten Frankfurt
Almanya’nın Frankfurt am Main kentinde yer alan iki botanik bahçesinden biri olan Palmergarten oldukça geniş bir alana yayılmış olarak konumlanmıştır. Mimar Heinrich Siesmayer tarafından yapılmaya başlandığı bilinen bu yapı birçok kamusal yapı niteliği ile aynı statüyü paylaşmaktadır. Palmergarten II. Dünya savaşı sonrasında Amerika İşgal makamlarına devredilmiş olsa da bir süre sonra yeniden kente dönmüştür. Bu dönüş sonrasında ise yapı yeniden yapılıp yeni bir yapının ortaya çıkması sağlanmıştır. Ziyaretiniz sonrasında alanın hemen yakınında yer alan Frankfurt Botanik Bahçesini de gezmeyi unutmayınız.
Main Tower
58 katlı bir gökdelen düşününüz. İşte şehrin görkemli yapıları arasında yer alan Main Tower sizlere Frankfurt’u panoramik olarak görebilme imkanı sunmaktadır. Sizlerde birer fotoğraf tutkunu iseniz ziyaret saatinizi özellikle de gün batımına denk getirerek bu eşsiz manzaranın keyfine varmanız mümkün olacaktır.
Skyline
Avrupada yer alan en yüksek binaların bir kısmına sahip olduğu bilinen Frankfurt da bulunan Commerzbank Kulesi ise Avrupa’nın en yüksek ofis binası olarak bilinmektedir. Frankfurt aynı zamanda takma adı olan Mainhattan olarak da anılıyor olmasının sebebi ise şehrin görkemli yapısından kaynaklanıyor.
Stadel
Önemli sanat müzesi olmakla birlikte Stadelsche Kunstinstitut ve bir diğer adı ile Stadtische Galerie olarak da bilinmektedir. Alman sanat müzesi olan müzede çok eski dönemlere ait fazlasıyla resim bulmak mümkündür. Müzenin ciltli kütüphanesinin de olduğu bilinmekle beraber fotoğrafların yanı sıra heykellerde yer almaktadır. Günümüzde ise siz ziyaretçileri adına müzenin koleksiyonları sergilenmeye devam ediliyor.
Alman Mimarlık Müzesi
Adından da anlaşılacağı gibi Alman Mimarlık Müzesi olan bu müze asıl adı olan Deutsches Architekturmuseum olarak bilinmektedir. Almanya’nın mimari tarihini yansıtan müze de sizlerde bu tarihi canlı olarak yerinde görme şansına sahip olmaktasınız. Ayrıca müze şehrin tarihçesini özetlercesine “Eski Gövdelerden Gökdelenlere” başlığı altında yer alan sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Müzede çeşitli sergilerin yanı sıra konferans ve sempozyum organizasyonlarına da tanıklık etmektedir.
Eiserner Steg Köprüsü
İlk defa inşa edilmiş olan yaya köprüsü olarak bilinmektedir. Köprü her geçen yıl tamamen yenilenerek daha büyük bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Demir köprünün kurulmadan önce tek olarak görev yapan bu köprü dolayısıyla halka yeterli gelmiyorudu. Yenilenmesi ile kendinde yeniden güç bulan köprü sizleri üzerinde taşımak için hazırdır.
Hauptwache
Frankfurt modern şehir alanının gözde merkezi konumunda olan Hauptwache bölgesi, çevrede yer alan ana alışveriş caddesi ile pek çok alanı birbirine bağlıyor olması sonucu konum itibari ile de büyük öneme sahip bir bölge olmaktadır. Bina yerine 1905 yılında açılan kafe Cafe Hauptwache ismi ile bilinmekte olup, büyük ilgi görmektedir. Sizler de bu kafe de alışveriş molası verip,kahvelerinizi yudumlayabilirsiniz.
Cathedral of St. Bartholomew
II. Dünya savaşı sırasında en az zarar gören yerlerden biri olarak bilinen Cathedral of St. Bartholomew 95 metrelik kulesi ile tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu dini yapı özellikle de yaz aylarında turistlerin ilgi odağı olmuş konumdadır. 9. yüzyıldan bu güne kadar şehirde hüküm süren bu yapıyı gelin daha yakından keşfe çıkalım.