Bitlis Doğu Anadolu’nun en güzel şehirleri arasında yer almasının yanı sıra birçok tarihi ve kültürel değerleri de bir çatı altında barındırmaktadır. Bitlis gezilecek yer olarak birçok yer bulunmakta olup, aynı zamanda kentin görünüşü de açık hava müzesini andırdığı kadar bu kentin geçmişi de bir hayli uzun zamanı içermekte yani yedi bin yıl öncesine ait simgeleri kendisinde taşımaya devam etmektedir. Kar yağışlı gün sayısının fazla olması sert ve karasal bir iklime de sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yerleşim yeri olarak dağlık bir bölge de bulunması halkın geçim kaynağının tarımdan ziyade hayvancılıkla olduğu bilinmektedir.
Bitlis’e Gelip Uğramadan Dönmemeniz Gereken Yerler
Bitlis tüm doğal güzellikleri ile sizlerin keşfine hazır! Bitlis gezilecek yer listenizin ön sıralarında yer alan boşlukları kolaylıkla doldurmanız adına sizlere Bitlis de yer alan en ilgi çekici mekanları tanıtmaya öyleyse vakit kaybetmeden başlayalım. Böylece tarihin esintisini tüm doğallıyla hissetmeye bir adım önde başlayın.
El Aman Hanı
Bitlis El Aman Han’ı Bitlis Tatvan yolu arasında bulunan Rahva mevkiinde konumlanmıştır. Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmış olan han’ın Anadolu’nun en büyük kervansarayı sayılmasının nedeni ise kaplamış olduğu alan itibari iledir. Han toplamda beş bölüme ayrılmış alandan oluşmaktadır. Kitabesi’nin olmamasının yanında çevresinde herhangi bir kalıntı veya yapıda bulunmamaktadır. Han’a uğramadan daha önceden kervansaray görmüş olduğunuzu söylemeyiniz.
Ulu Kümbet
Ahlat’ a özgü volkanik tüf taşı ile yapılmış olan Bitlis Ulu Kümbet aynı zamanda da iki katlı bir yapıya sahip olmaktadır. Üste doğru daralan konik külahın üzerinde yer alan her kademe değişik şekillerde işlenmiş kabartma panocuklar yer almaktadır. Günümüzde kullanımı türbe şeklinde devam etmekte olup, tavsiye edilen de bu olmaktadır. Bakımından ise Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumlu olmaktadır. Aynı zamanda Ahlat Kümbetlerinin en büyüğü arasında yer alırken, konum olarak ise tam olarak Osmanlı Kalesinin batısında yer alan tarlaların ortasında konumlanmıştır. Bitlis gezilecek yer listenizde bu türbenin de yeri muhakkak olmalıdır.
İslahiye Medresesi
İslahiye Medresesinde tarihin tüm dokusunu hissediyor olmanızın yanı sıra medrese’nin bahçesinde türbe bölümünün de yer almış olduğunu siz ziyaretçilerimize hatırlatmış olalım. Selçuklular tarafından 1216 yılında inşa edilen medrese kitabelerde yer alan bilgilere bakılacak olursa Bitlis Han’ı 5. Şerefhan tarafından onarıldığı düşünülmektedir. İslahiye Medresesi mimari yapısı incelendiğinde Selçuklular tarafından yapıldığı için dolayısıyla da Selçuklu mimarisinin özelliklerini yansıtır niteliktedir. Kubbesiz olan medrese düz bir dam ile yapılandırılmıştır. Bahçede yer alan türbe bölümünde ise II. Şerefhan, Veli Şemsettin, Ziyaeddin Han ve Üç Bacılar Türbesi bulunmaktadır. Restore edilen medrese daha sonraları ise arkeoloji müzesi olarak ziyaretçilerin kapılarını açmıştır. Merkezde yer alan bu medrese’ye muhakkak uğramanız tavsiye edilmektedir.
Aygır Gölü
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bulunan Aygır Gölü il merkezine 130 km’lik bir mesafede yer almaktadır. Tektonik oluşumlu bir göl olan Aygır Gölü Süphan Dağı’nın hemen güney tarafındaki çanakta bulunur. Doğal güzelliği ile kendisine hayran bırakan göl etrafında yer alan mesire yerleri ile de bizlere bütünleşmiş bir güzelliği yansıtmaktadır. Aygır Gölü olarak adlandırılmış Türkiye üzerinde başka göllerde bulunmaktadır. Bitlis gezilecek yer adı altında ise Aygır Gölü keşfetmeye hazır konumdadır.
Gökmeydan Cami
Bitlis Gökmeydan Cami yapımında Bitlis’e özgü kızıl kesme taşlar kullanılmıştır. Gökmeydan Cami bazı camilerin de olduğu gibi mimari özelliklerini günümüze kadar korumayı başarmıştır. Cami merkez Gökmeydan semtinde bulunmakla birlikte sivri kemerli olarak anıtsal birkaç kapıya sahiptir. Cami’nin dış yüzeyinin özenle süslenmiş olmasıda ziyaretçilerinin gözlerinden kaçmamıştır. Geometrik motifler, minik rozetler ve kaval silmeler ile camiye özgü estetik bir güzellik katılmıştır. Siz ziyaretçilerine her zaman açık olan Bitlis Gökmeydan Cami sadece ibadet saatlerinde kapalı tutulmakta olup, Bitlis gezilecek yer listenizde yer alan Gökmeydan Cami’nin yanına da bu dipnot’u düşmeyi unutmayınız.
Emir Bayındır Köprüsü
Emir Bayındır Köprüsü Akkoyunlular dönemine ait bir köprü olmaktadır. Uzaktan bakıldığında küçük bir yapı olmasına rağmen, Akkoyunlular döneminde kervan ve yaylaların geçmesine elverişli merdivenli yolları ile dikkat çekmektedir. Köprü Ahlat’a özgü olarak volkanik bir yapıda olmakla birlikte, yapımında kesme taş kullanıldığı bilinmektedir. Sizler Bitlis gezilecek yer listesinde bu köprü de yer almalı mı? diye düşünürken Harabeşehir mahallesini ayıran derenin üzerinde kurulmuş olan bu köprünün ziyaretçi akınına uğradığı gün sayısı her geçen gün daha da artış göstermektedir.
Bitlis Kalesi
Hemen hemen her şehrin kendine özgü bir kalesi bulunmaktadır. Büyük İskender’in komutanlarında olan Badlis tarafından yaptırılmış olan bu kale ismini de bulunduğu şehirden almıştır. Bitlis Kalesi surlarının pek sağlam olmadığı söyleniyor olsa da üç kat demir kapısı bulunan bir çarşı, bir bedesten ve aynı zamanda da birkaç yüz evin bulunduğu bilinmektedir. Bu durumu Bitlis gezilecek yer listenizde kaleye yer verdiğiniz taktirde bizzat kendiniz yerinde gözlemlemeniz mümkün olacaktır. Kale’ye çıkmanın zor olmasının nedeni ise sarp bir tepe üzerine yapılmış olmasından ileri gelmektedir. Belirtilmiş olan pek çok kaynakta ise kale’nin gözetleme kulelerinin erzak ve cephane dolu olduğu çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Bir diğer söylentide kale’nin daha önceden gözetleme yeri olarak kullanıldığı yönündedir.
Selçuklu Mezarlıkları
Dünya’nın en büyük Türk-İslam Mezarlığı olarak bilinen Bitlis Selçuklu Mezarları Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer almaktadır. Ziyaretçilerine adeta tarihte yolculuğa bir bilet kesen Selçuklu Mezarları yerli ve yabancı herkesi ağırlamaya devam ediyor. Bir açık hava müzesini andıran mezar aynı zamanda Osmanlıya kadar olan pek çok medeniyetinde izlerini taşımaktadır. En önemli faktörlerden birisi de Bitlis Selçuklu Mezarlığının UNESCO Dünya Mirası asil listesinde yer alıyor olmasıdır. Bu durumda ziyaretçilerinde oldukça merak uyandırarak açık hava müzesi niteliğinde hizmet sunan mezarlıklar ziyaretçileri tarafından neredeyse hiç boş bırakılmayıp, kendisini yalnız hissetmemiştir.
Süphan Dağı
Süphan Dağı Bitlis’in Adilcevaz sınırları içerisine bağlı olmakla birlikte, Van Gölünün de kuzey tarafında bulunan Adilcevaz, Erciç ve Patnos arasında yer almaktadır. Oluşumu açısından volkanik dağ özelliği ile dikkatleri çekmektedir. Bir diğer husus da Türkiye’de yer alan volkanik dağlar arasında yükseklik bakımından ikinci sırada yer almaktadır. Aynı zamanda dağ’ın tırmanış için de sıklıkla tercih edildiği bilinmektedir. Sönmüş bir volkanik dağ olan Süphan Dağı’nın en son ne zaman aktif olduğu bilinmemektedir. Sandık Tepe olarak adlandırılan zirve ise dağın en yüksek noktası konumunda yer almaktadır. Dağın bu zirvesi örtü buzulu ile kaplı olmaktadır. Çevresinde bulunan toprakların verimli olmasının nedeni ise dağ’ın volkanik oluşumlu olmasından kaynaklanmaktadır. Bu topraklarda bu nedenle tarım alanında kullanılmaya devam edilmektedir. Dağda bulunan su kaynakları çevresinde yer alan yerleşimlerin su ihtiyacını da rahatlıkla karşılamaktadır.