Asya’da yer alan Tayland ülkesinin başkenti olan Bangkok, kıyı şeridinde yer alıyor. Bangkok yüz ölçüm olarak geniş topraklara sahip bir şehir. Taylan ülkesinin en büyük şehir ünvanını da elinde bulunduruyor. Bangkok resmi adıyla dünyanın en uzun şehir ismini oluşturuyor. Halk arasında Melekler şehri yada Doğunun Venedik’i olarak da isimlendiriliyor. Nüfus olarakta kalabalık olan şehir resmi rakamlarla 8 milyonun üzerinde insanın bulunduğu biliniyor. Fakat kaçak nüfusun da yoğun olduğu şehirde bunlarla beraber nüfusun 11 milyon civarına çıktığı tahmin ediliyor. Bangkok gezilecek yer konusunda ise oldukça cömert sayılabilir. Bangkok şehri Asya’nın turistik cenneti diyebiliriz. Oldukça fazla tapınak,yapı ve eser bu şehirde görmek mümkün.
Bangkok Görülmesi Gereken Yerler
Geceleri de hareketli geçen kent 7/24 hayatın devam ettiği bir yer. Modern yapılarla tarihi yapıların bir arada bulunduğu şehir, sadece turistik bir yer olarak değil ekonomi ve finansında merkezi konumunda. Asya ülkesine yabancı şirketlerin yatırımı azımsanmayacak kadar çok. Bu kadar avantajı olan şehrin olumsuz hiçbir yanı yok mu diye kafanızda soru oluşuyorsa, en büyük problemin sıcaklık olduğunu diyebiliriz. Dünya Meteroloji Örgütü Bangkok kentini, dünyanın en sıcak büyük şehri seçmiş. Bangkok’ta tropikal iklim görülmektedir. Kış aylarına nazaran, yaz mevsiminde daha çok yağmur yağar. En fazla yağışın Eylül ayında, en çok sıcaklığın olduğu ay ise Nisan olduğunu belirtmek isteriz. Nem oranı da oldukça yüksek olan Bangkok kentinde, sizin için en iyi zamanların aralık, ocak, şubat, mart aylarında olduğudur Bangkok kentine ulaşım ise ülkemizden İstanbul şehrinden aktarmasız olarak her gün seferler yapılıyor. Uçuş süresinin 9 saat 20 dakika olduğunu belirtmekte fayda var. Şimdi isterseniz bu kadar bilgiden sonra Bangkok’ta gezilecek yerlere bakalım.
Büyük Saray
218 bin 400 metrekarelik bir alana kurulmuş olan saray, görenleri büyülüyor. Büyük Saray birden fazla kısımdan oluşuyor. Bir ana bina ve etrafında dört yan bina daha bulunuyor. Saray Bangkok kentinin oldukça önemli yapılarından sayılır. Tarihte de önemli kişilere ev sahipliği yapmıştır. Kral IV. Roma sarayın bir binasında kalmıştır. Ayrıca 1782 ile 1925 yılları arasında kraliyet ailesini de ağırlamıştır. Asya’nın mimari yapısını tam yansıtan saray da ayrıca, Wat Phara Kaew tapınağı yer almaktadır. Tapınağı ziyaret ederken kıyafet prosedürüne takılabilirsiniz. Bangkok ve Tayland halkı tapınaklarına oldukça saygılı ve önem vermektediler. Bangkok’ta ilk olarak ziyarete buradan başlayabilirsiniz. Şehrin merkezinde bulunan Büyük Saray’a ulaşımı kolay yerdedir. Not olarak IV. Roma’nın bulunduğu bir kısmı giriş ise yasaktır.
Wat Phara Kaew Tapınağı
Yapılışı kesin olmamakla beraber içindeki bazı eserlerin 14. yüzyılda olduğu gelen bilgiler arasında. Sadece Bangkok şehrinin değil Tayland ülkesinin en kutsal tapınağı sayılır. Dünyaca ünlü Zümrüt Buda heykeli de Wat Phara Kaew tapınağında yer alıyor. Zümrüt Buda heykeli oldukça korunaklı şekilde muhafaza ediliyor. Her yıl heykeli görmek isteyenler tarafından ziyaretçi akınına uğruyor. Wat Phara Kaew tapınağı, Büyük Saray’ın içinde yer almaktadır. Ziyaret için Büyük Saray’a gelerek Wat Phara Kaew tapınağını da görebilirsiniz.
Dusit Sarayı
Bangkok şehrinde Avrupa, yani batı tarzlı yapılan nadide binalardan biri olarak kabul görmektedir. Taylan’da kralların ikamet ettiği yerde olmuştur. Dusit Sarayı şimdilerde ise müze olarak insanlara hizmet veriyor. Saray 1900’lü yıllarda Kral V. Roma tarafından yaptırılmıştır. Kral V. Roma çıktığı Avrupa turunda, batı mimarisinden etkilendiği ve bunun üzerine böyle bir binayı Asya’ya taşıdığı biliniyor. Ziyaret esnasında müzeye girerken uzun kollu ve uzun pantolon gibi eşyaların giyilmesi gerektiğini uyarmak isteriz.
Wat Traimit Tapınağı
14. yüzyıla ait olduğu düşünülen Wat Traimit tapınağı dönemini çok iyi yansıtıyor. Tapınakta en dikkat çekici eser ise, Altın Buda heykeli. Saf altından yapılan Buda heykeli 5.5 ton ağırlığında ve 3 metre yüksekliğinde. Altın Buda heykelinin değeri ise dudak uçuklatıyor. Wat Traimit tapınadığında bulunan heykelin değeri 250 milyon dolardan fazla olduğu belirtiliyor. Wat Traimit tapınağı şehrin kuzeybatısında yer alıyor. Merkeze biraz uzak konumda olsa da görmeye değer.
Bangkok Ulusal Müzesi
Bangkok’ta bulunan bu müze Güneydoğu Asya’nın en büyük müzesi ünvanına sahip. Müze Kral I. Roma döneminde saray olarak kullanılmıştır. Fakat kendinden sonra Kral V. Roma 1874 yılında binayı müzeye çevirme kararı almıştır. Müze de birbirinden önemli eserler bulunmaktadır. Döneme ait birçok bulgu bulunan Bangkok Ulusal Müzesi, Pazartesi ve Salı günleri hariç diğer günler açık. Konymy ise şehrin merkezine yakın yerde bulunuyor.
Wat Arun
Yapımı 17. yüzyılda başlayan eser en son halini 19. yüzyılda Kral II. Roma’yla almıştır. Temple of Dawn ismiyle de bilinen yapı piramitleri de andıran bir yapısı var. Akşam saatlerinde çevre aydınlatmaları ile eşsiz bir görüntüye bürünen eser kesinlikle görülmeye değer.
Wat Pho Tapınağı
Bangkok şehrinin en önemli tapınaklarında biri olan Wat Pho, 16. yüzyılda yapıldığı biliniyor. Wat Pho tapınağında birden çok buda heykeli de görmek mümkün. Heykellerin yatma pozisyonunda olduğu için Yatan Buda yeri de anılmakta. Thai Masajının da burada doğduğu bilinir.
Modern Görünümü ile Lumpini Parkı
Son olarak kısada olsa Lumpini Parkı’na değinmek isteriz. Bangkok’ta o kadar modern ve tarihi yapının arasına saklanmış gibi duran park gezi sonrası dinlenmek için çok uygun bir yer. Bangkok kentinin içinde yer alan Lumpini Parkı, yeşilliği ve gölüyle insanı dinlendiren bir yere sahip. Oldukça büyük bir park olan yer gezide son uğrak yeriniz olabilir.