Lokasyonu nedeniyle turizm şehri olarak nitelendirilen Aydın, çok fazla gezilecek yerleri olmasa’da köklü tarihi ile es geçilmemesi gereken bir ilimizdir. Türkiye’nin Ege Denizi kıyılarında konumludur ve yüz ölçümü büyük olmasına rağmen nüfus sayısı çok fazla değildir. Bu nedenden dolayı Aydın’da gezerken kalabalıktan baymadan sessiz ve sakince turunuzu tamamlayabilirsiniz. Otobüs hatlarının turizm odaklı planlanması ise şehirde ulaşım turistler için kolaylaştırılmış.
Aydın’ın Gezilecek Yerleri
Milattan önce 1500 yılına kadar bilinen en eski tarihiyle antik kentler, neolitik dönemden kalma koleksiyonlar bulunmaktadır. Aydın gezilecek yerleri ile turizmin hareketli olduğu mevsimlerde nüfusundan fazla insan çekiyor. Müslümanlık harici diğer dinlerin tapınakları burada fazla yoktur. Birkaç küçük kilise ve manastır dışında başka bir din ağırlıklı olarak yaşanmamış. 1.600 kilometre yüz ölçümüne rağmen diğer daha küçük boylu şehirlerimizden biraz daha aşağıda kaldıkları’da var. Milattan önceki yüzyıllarda Hititlerden kalma inşa edilmiş duvarlar, Roma ve Yunan imparatorluklarının zamanla geliştirdiği ve Aydın ilinde günümüze kadar gelen antik kentler başlıca Aydın’da gezilmesi gereken turistik yerlerdir.
Latmos Antik Kenti
Halk arasında sıklıkla geçen diğer adı ile Herakleia antik kentidir. Namını Latmos dağlarından almıştır. Latmos Aydın’ın en eski antik kentlerinden birisidir. Milattan önce 800 yıllarına kadar uzanan bir tarihi vardır. O zamanki Hellen halkının dağlarda yaşama felsefesi üzerine kurulu olan antik kent, bu kültürün etkisini günümüzde kalan duvarları ile gösteriyor. Şuanda sadece birkaç zarar görmüş kırık dökük duvar kalsa’da Yahudiliği benimsedikleri Manastır tapınak fresk taşlarından belli oluyor.
Nysa Antik Kenti
Antik kentler Aydın şehrinde bitmek bilmiyor. Tarih boyunca insanlık tarafından çok nadir terk edilmiş olduğu için aslında dağlık yerlerinde ve sahil kenarlarında hala keşfedilmeyen arkeolojik kalıntılar olabilir. Efes Antik Kenti varyasyonuna benzer çok uzun tarihli Nysa kütüphanesi vardır. MÖ 200 yılında yapıldığı düşünülen Amfi tiyatrosu ve diğer Roma mimarisinden eserlerin kalıntıları belli oluyor. Binlerce yıl önce yapılan duvarlar çürümeye ve yıkılmaya yüz tutmuş gibi bir görüntüsü var. Ancak bu Aydın’daki antik kentlerin ve turistik yerlerin daha ilgi çekici ve doğal olmasını sağlıyor. Kentin kuzeyinde Nysa’lıların antik mezarlıkları oldukça dikkat çekiyor. Bu binlerce yıllık kentte bir çok Yunanlı ve Romalı ünlü filozof, gezgin, bilim adamı ve simyacı yetişmiştir. Sultanhisar ilçesinde Aydın şehir merkezine 70 kilometre uzaklıktadır.
Alinda Nekropolü
Kitaplarda yerini sadece gezgin Strabon’un yazdığı kitaplarda almıştır. Alinda hakkında doyurucu bir tarih bilgisi olmasa’da gezilecek yerlerin ötesindedir. Definelerin ve el değmemiş antik eserlerin olduğu Alinda Nekropolü Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde yer almaktadır. Merkezden kalkan minibüslerle tur yapmak için geldiyseniz maksimum yarım saatte varıyorsunuz. Taş tuğlalardan yapılma Aydın mimarisine özgün bir tasarıma sahiptir. Neolitik dönemden 300 yılına kadar bilinen son tarihi ile manzarası’da güzeldir. 300 metre yükseklikte konumlanan Alinda Nekropolü, Aydın ilçesine kuş bakışı bakabilme imkanı sağlıyor.
Bafa Gölü
Bafa Gölü 90 kilometre büyüklüğü ile Ege bölgesindeki en büyük göldür. Gölün içinde 35 farklı balık türüne rastlanabilir. Derinliği ve büyüklük ünvanından çok gölün kıyısında ve küçük adalarında Roma eser kalıntılarına rastlanmaktadır. Gölün ardındaki gökyüzü ile birleşip masmavi gözüken dağları ise ayrı bir manzara katıyor. Dağlık alanların inanılmaz şaibeli görüntüsüne bayılırsınız. Aynı zamanda dinlenmek için körfezi ideal bir yer. Burada gölün Kuzey ve Güneyine kadar hem yüksek tepelerin ardında, hemde körfez taraflarında binlerce yıllık insanlık tarihi var.
Araphisar
Alabanda Antik Kenti olarak’ta turizm kütüphanelerinde geçiyor. Makedonya krallığının burayı almak için büyük bir savaş vermesi sonucunda antik bölgenin görünüşü bozulmuştur. Duvarları ve yapılan evler büyük ölçüde yıkılmış, tarih boyunca çok sayıda hükümdarlık tarafından işgal edilmiştir. Aydın sınırları içinde kalan Karia krallığına ait kentlerden bir tanesidir. Osmanlı imparatorluğu 1280 yılında Aydın’ı işgal edip bu beldelerin hepsini himayesi altına almıştır. Kentin görünümü açısından şehirdeki diğerlerinden bir farkı yok. Karia krallığında kurulan diğerleri gibi çok savaşlar görüp sadece birkaç kalıntısı kalmış.
Arapapıştı Kanyonu
TuristRail editörleri olarak Aydın’da en güzel bulduğumuz destinasyondur. Kanyonda henüz keşfedilmemiş esrarengiz tapınaklar bile bulunuyor. Keşfe çıkıp yol haritanızla yürüyüş yapmanızı ve kanal boyunca yüzülecek bölgeler çerçevesinde yüzmenizi gezgin olarak tavsiye ederiz. Arapapıştı kanyonu içinde ziyaret edebileceğiniz anıt mezarlıkları ve antik mimari yapılar vardır. Muazzam bir güzelliğe sahip iklimi ve coğrafi konumu ile göz zevkinizi doyuracaktır. Su kanalı derin yerlerde mavileşiyor, ama genelde açık mavi renginde seyrediyor.
Tralleis Antik Kenti
Şehre en yakın ve en popüler gezi alanıdır. Kentin çok küçük bir görüntüsü olduğuna bakmayın, altında en az 80 asırlık insanlık tarihi yatıyor. Yer bilimi uzmanları ve arkeolojik çalışma ekiplerinin sık sık uğradığı yerdir. Tralleis Antik Kentinde şuan günümüzde sadece bir eser kalmıştır. Diğer tüm freskler, taşlar, milattan önce inşa edilen yapıların hepsi günümüze kadar ulaşamamıştır. Büyük İskender’in hükümdarlığı etkisinde çok kaldığı bilinen kent, sonrasında Roma ve en son olarak Türkler tarafından kullanılmış.